Anahtar kelime Billionaire

Grinin Elli Tonu (Fifty Shades of Grey), E. L. James'in çok satan romanından uyarlanan ve 2015 yılında vizyona giren bir romantik drama filmidir. Yönetmenliğini Sam Taylor-Johnson yapmış, başrollerde ise Dakota Johnson (Anastasia Steele) ve Jamie Dornan (Christian Grey) yer almıştır. Film, üniversite öğrencisi Anastasia Steele'in, başarılı ve gizemli bir iş adamı olan Christian Grey ile tanışmasıyla başlar. Anastasia, Christian'ın çekici ve etkileyici tavrına kapılır. Fakat zamanla, Christian'ın sıradışı ve karanlık arzularının farkına varır. İlişkileri, romantizmin sınırlarını zorlayan bir şekilde ilerlerken Anastasia, Christian'ın kendine özgü yaşam tarzını ve geçmişini anlamaya çalışır.

Tony Stark, yaşadığı dünyanın bir enkaz haline geldiğini görünce hayatta kalmak, düşmanını yok etmek ve bir şekilde sevdiklerini de kurtarabilmek için tüm yeteneklerini kullanmak zorunda kalır. Ancak bir iç hesaplaşma onu gafil avlar: Kıyafet mi kişiyi değerli kılar yoksa kıyafeti değerli kılan kişinin kendisi midir?

Serinin 4. filmi Ghost Protocol'da, Ethan Hunt'ın maceraları kaldığı yerden devam ediyor. Kremlin Sarayı havaya uçurulmuş ve Rusya \"Hayalet Protokolü'nü\" etkinleştirmiştir. Olayın sorumluluğu birileri tarafından Hunt ve ekibine mal edilmiş bu işten sorumlu tutulmaktadır. Hunt, amirinden de yardım alarak işin arkasında olanları ortaya çıkarmak için özel bir ekip kurar. Aynı zamanda hayatta kalabilmek için amansız bir mücadele içerisine girecektir.

Şimdi bulmacanın parçalarını birleştirme zamanı! Rian Johnson imzalı 2018 yapımı Bıçaklar Çekildi'nin devam filminde Dedektif Benoit Blanc, renkli şüphelilerden oluşan yeni bir kadronun dâhil olduğu bir gizemi adım adım aydınlığa kavuşturmak için Yunanistan'a gidiyor.

Annie (Quvenzhané Wallis) New York'un sert sokaklarında hayatta kalabilmeyi başaracak kadar güçlü, sert bir koruyucu anneyle birlikte yaşayan iyimser ve mutlu bir kızdır. Ancak hayatı, Will Stacks (Jamie Foxx) adlı New York belediye başkanı adayı, kampanyası çerçevesinde onu himayesine alınca tamamen değişecektir.

Dünyanın en zengin çocuğu olan Richie’nin çok fazla dostu yoktur. Richie yeni edinmeye çalıştığı arkadaşlarıyla birlikte paten kayıp gökdelende yemek yiyerek zaman geçirirken, bu arada şirket yöneticilerinden ve aynı zamanda aile danışmanları olan Laurence Van Dough, Rich ailesini yok etmek için uğraşmaktadır. Durumu öğrenen Richie yeni arkadaşlarının da yardımıyla kayıp ailesini ararken bir yandan da şirketin kontrolünü ele almak zorunda kalır.

Artık 40'lı yaşlarına gelmiş olan Bridget Jones'un hayatında uzun bir aradan sonra her şey nispeten yolundaymış gibi görünmektedir. Mark Darcy'den ayrıldıktan sonra kendini işine adamış, başka birşeye kafayı çok takmadan çalışmaktadır. Belki de yıllar sonra ilk kez hayatının mutlak kontrolünü eline geçirmiştir. Ancak bu durum, Darcy'nin 180 derece tersi bir karakterdeki Amerikalı Jack Qwant ile tanışana dek sürecektir. Amerikalı'dan etkilenen, ancak Darcy'den de tamamen vazgeçemeyen Jones'un hayatı, hamile olduğunu öğrenmesiyle bambaşka bir seyre girer. Tabii bir sorun daha vardır, bebeğin babasının bu iki adamın hangisinden olduğundan emin değildir.

Yönetmenliğini John McTiernan'ın üstlendiği filmde yeni heyacanlar peşindeki dolar milyoneri bir playboyun serüvenleri anlatılıyor. Hayatına yeni heyacanlar katmak isteyen playboy, dünyanın en ünlü Monet tablolarından birini çalar.Tabloyu kimin çaldığını bulmak üzere bir kadın dedektif olaya atanır. Playboyumuz da bu dedektife aşık olur.

Apayrı dünyalara sahip milyoner Edward ile araba tamircisi Carter’ın yolları, kanser hastalığı sebebiyle bir hastane odasını paylaşmalarıyla kesişir ve sadece iki ortak noktaları olduğunu keşfederler: Hayatlarının kalan kısmını yapmak istedikleri her şeyi yaparak geçirme arzusu ve kendileriyle barışma ihtiyacı. Hayatları boyunca yapmak istedikleri herşeyin bir listesini yapıp hastaneyi terkeden iki arkadaş, birlikte araba seyahatine çıkarlar ve bu süreçte dost olup hayatı dolu dolu, hoşgörü ve mizahla yaşamayı öğrenirler.

Longfellow Deeds, New Hampshire'ın küçük bir kasabasında basit ama mutlu bir yaşantı süren sempatik bir adamdır. Yerel halk, sahip olduğu pizza dükkanında onlara okuduğu garip şiirlerinden dolayı Deeds'i çok sevmektedir. Deeds'in basit yaşantısı inanılmaz bir haberle değişir. Tanımadığı uzak bir akrabası ölmüş ve Deeds'e 40 milyar dolar paranın yanı sıra dünyanın en büyük medya şirketini ve bir futbol takımı ile bir de basketbol takımını miras bırakmıştır. Deeds, güvendiği adamı Emilio'nun da yardımıyla paranın herşeyi değiştirdiğini ama herkesi değiştirmeyeceğini kanıtlamaya çalışır.

Dünyaca ünlü film yıldızı Olivia, evli sevgilisi Vincent ile bir paparazzi fotoğrafını çekince bir PR felaketiyle karşı karşıya kalır. Çalışkan vale Antonio yanlışlıkla aynı fotoğrafta belirir ve Olivia'nın yeni erkek arkadaşı olarak bir örtbas olarak poz vermek üzere görevlendirilir. Olivia ile yaptığı bu oyun, Antonio'yu dikkatlerin üzerine çeker ve beklenmedik bir kaosa sürükler.

Annie 1930'lu yıllarda, Bayan Hannigan adında gaddar bir kadın tarafından idare edilen berbat bir yetimhanede yaşayan bir kız çocuğudur. Tek hayali yetimhaneden kaçıp, orayı terk etmektir. Yetimhanedeki diğer çocuklar arasından, Oliver Warbucks isimli zengin bir iş adamının malikanesinde birkaç gün geçirmek için seçilince dünyası bir anda değişir. Kısa sürede malikanedeki herkesin kalbini kazanan Annie, soğuk görünümlü Warbucks'ın gönlünü yumuşatır. Warbucks, Annie'nin kayıp ailesini bulmak için ona yardım etmeye karar verir; ortaya çıktıkları takdirde ödüllendirileceklerini ilan eder. Fakat Bayan Hannigan ve kötü erkek kardeşi Rooster, ödülü almak için ortaya çıkan aileyi kaçırmayı planlarlar...

Josh Covacs (Ben Stiller), New York'ta yaşayan ve şehrin en güvenli ve en lüks konutlarından birinin yöneticisidir. 10 yılı aşkındır sürdürdüğü bu görevde uçan kuş bile ondan sorulur. Fakat bu binanın en üst katında büyük bir vurguncu olan borsacı Arthur Shaw (Alan Alda) yaşamaktadır. Yatırımcılarından 2 milyar dolar çaldıktan sonra yakıyı ele veren Shaw bu süper lüks kulede ev hapsindedir ve Arthur'un en büyük mağdurları da parasını ona kaptıran kule çalışanlarıdır! Josh ve ekibi Arthur'dan hem paralarını hem intikamlarını almak için bir plan yaparlar. Büyük bir dolandırıcı olan Slide'ı ekibe dahil edip, Arthur'un dairesinde saklandığına emin oldukları 'şeyi' çalma hedefindedirler. Soyguncular acemidir, fakat yıllardır korudukları binayı herkesten daha iyi tanımışlardır...

Başarılı avukat Lucy Kelson, çalıştığı şirkette çekici patronu George Wade için saçını süpürge yapmaktadır. İşinin yoğunluğu nedeniyle, gizliden ilgi duyduğu patronuna rağmen işten ayrılma kararı alır. İşe girerken belirlediği hedeflere ulaştığı için de, daha fazla çalışmasına gerek kalmamıştır. Fakat kendi yerine alınan kadını gördükten sonra, duyguları nedeniyle pişmanlık duymaya başlar. Gitmek mi zordur yoksa kalmak mı, bir türlü karar veremez * Sandra Bullock’lu Güzel Dedektif’in yazarı olarak tanıdığımız yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi, Bullock ve Grant’ı biraraya getiriyor.

Joker tarafından tutsak edilip öldürülen Robin, buna sebep olan Ra's al Ghul tarafından hayata döndürülüyor. Ancak Robin ölümden zarar görmüş bir ruh haliyle geriye dönüyor ve Red Hood adı altında Batman'e rakip olarak Gotham kentine gelip kendi tarzında suçlularla mücadeleye başlıyor. Uyguladığı yöntemlerle Batman'i karşısında bulunca, karşı karşıya geliyorlar. Red Hood hakkında derin bir araştırma yürüten dedektif Batman, dramatik bir şekilde rakibinin öldüğünü sandığı Robin olduğunu öğreniyor. Karanlık Şövalye'nin en zor mücadelelerinden birisine şahit olacağımız 'Under the red hood' izleyiciye üst seviyede görsellik, aksiyon ve dramatik anlatım sunuyor.

Bir uçak kazası sonucu, Alaska’nın vahşi topraklarında entellektüel milyarder Charles Morse ile moda fotoğrafçısı Robert Green, hayatta kalma mücadelesinde karşı karşıya kalırlar. Bu arada birbirleriyle ilgili bazı gerçekler de açığa çıkar.

Bir grup dolandırıcı, tamamen soyulmaya hazır olan zengin bir aileyi ele geçirir. Ancak dolandırıcıların mükemmel bir planı olsa da, romantik duygular ve kıskançlık kısa sürede araya girer ve bu durum kısa bir süre sonra kimin dolandırıcı ve kimin kurban olduğu belirsiz hale gelitirir.

Ben "Finn" Finnegan, Kraliçe Dowry'nin 18. yüzyıldan kalma hazinesinin peşindedir. 40 sandık dolusu bu hazine egzotik sularda kaybolmuştur. Finnegan bu hazine takıntısını eşi Tess ile birlikte paylaşır. Hazine avcısı ikili, eski ve güven telkin etmeyen tekneleriyle hayallerinin peşinden gitmektedirler. Ancak Tess bu hayat biçiminden yorulmaya başlar ve kendisine yeni bir yaşam kurmaya karar verir. Finn'den ayrılan Tess milyoner bir işadamının yatında işe başlar. Oysa Finn peşinde oldukları hazine ile ilgili bir ipucu bulmuştur ve şansı dönmek üzeredir.

Her şey küçük kasabasından dünyaya açılan genç güzel, alımlı ve bir o kadar da dindar olan Marla Mabrey kızımız zengin para babalarından birinin kendisine 2 haftalığına Los Angeles şehrinde iş teklifinde bulunur. Marla bakiredir. Daha önce hiç bir erkekle birlikte olmayı bırakın yakınlaşmamış bir kızdır. Neyse hikayeye filme dönelim. Kasabasından Los Angeles’a uçakla giden Marla ya kendisine iş teklifinde bulunan iş adamın özel olarak yolladığı Frank Forbes isimli bir şoför tahsil edilir. Marla Mabrey ile Frank Forbes ikili arasında ilk görüşte birbirlerinden delilercesine elektrik alırlar.

The Colbys is an American prime time soap opera, which originally aired on ABC from November 20, 1985 to March 26, 1987. Produced by Aaron Spelling, it was a spin-off of Dynasty, which had been the highest rated series for the 1984–1985 U.S. television season. The Colbys revolved around another wealthy, upper-class family, who were distant relatives of the Carringtons of Dynasty and who owned a large multi-national corporation. Intended to surpass its predecessor in opulence, the series' producers were handed an immensely high budget for the era and cast a handful of well-known movie stars among its leads, including Charlton Heston, Barbara Stanwyck, Katharine Ross and Ricardo Montalban. However, The Colbys was ultimately a ratings disappointment, and was canceled after two seasons.

Running Wilde is an American comedy television series created by Mitchell Hurwitz for the Fox Network. It stars Will Arnett as Steve Wilde, a self-centered, idle bachelor and heir to an oil fortune. The series follows Wilde's awkward attempts to regain the affection of his childhood sweetheart, Emmy, an environmentalist who had been living in the South American jungle, but whose young daughter does not want to return there and who secretly enlists Steve's help to keep Emmy at his mansion, leading to farcical situations and misunderstandings.

After divorcing her husband of 20 years, Molly Novak must figure out what to do with her $87 billion settlement. She decides to reengage with her charitable foundation and reconnect with the real world—finding herself along the way.

J.J. Starbuck is an American crime drama series that aired on NBC from September 1987 to June 1988. The series follows cornpone-spouting Jerome Jeremiah "J.J." Starbuck, a billionaire Texan who wears ten-gallon hats, cowboy boots and fancy western shirts. He drives a flashy limousine with steer horns on the hood and a horn that plays "The Eyes of Texas," and spouts a steady stream of folksy homilies.

Billionaire tycoon Marcus Cheuk Yat-yuen welcomes home Malaysian swindler Sha Fu-loi, who claims to be his long-lost half-brother Cheuk Yat-ming. Blinded by the assumed brotherhood, Marcus fails to recognize the true nature of Fu-loi but brings him into the hierarchy of his family banking empire. They both face dilemmas of their own in their relationships. Marcus is married to Connie Ho Tseuk-nin, but an affair with his old flame Angie Tung Ling-chi following a traumatic kidnap scare threatens to jeopardize all he has. Fu-loi secretly falls for Marcus' younger sister Rene Cheuk Yat-sum, who is torn between this fake brother and her devoted admirer Ko Tok-man. Consumed by greed and jealousy, Fu-loi eventually reveals his hidden agenda...

A young Silicon Valley tech-titan enlists a veteran surgeon with a controversial past in starting a hospital with a cutting-edge, new school approach to medicine.

The title character, Teddy Rist (portrayed by James Purefoy), is a billionaire playboy haunted by the death of his only child. His life changes when he rescues a young boy during a hurricane in Nigeria. As a result, Rist begins using his fortune to personally change the lives of others.[4] The Philanthropist is based loosely on the life of Bobby Sager.[5] The Philanthropist is an American action drama series that premiered on NBC on Wednesday, June 24, 2009. The program was a limited summer series, principally filmed in South Africa. It opened to strong ratings, but saw a drop in viewers in subsequent weeks. The Philanthropist is a Carnival Films production in association with The Levinson/Fontana Company and Original Media. Tom Fontana, Barry Levinson, Peter Horton, Charlie Corwin, Gareth Neame, and Teri Weinberg served as executive producers.

Stories from survivors fuel this docuseries examining how convicted sex offender Jeffrey Epstein used his wealth and power to carry out his abuses.

Landmark series lifting the lid on Silicon Valley's tech titans - Gates, Bezos, Zuckerberg and Musk - who changed our world forever, from how we communicate to how we shop and the information we get.

The origin stories and turbulent journeys of the tech titans who shape our world. We track how tech became the dominant industry in the world, from the dawn of internet to the present day.

This investigative docuseries explores the greed, fraud, and corruption that built up - and ultimately brought down - India's most infamous tycoons.

James Knight is your boss. Sexy, rich, and totally off limits. Dating him might destroy your career, but loving him will certainly break your heart. Because what’s worse than knowing you want something, besides knowing you can never have it?