Anahtar kelime Expatriate

“Roma’ya Sevgilerle”de Woody Allen bu kez Roma’nın her köşesini film setine çevirerek izleyicileri büyülüyor. Filmin komik karakterleri arasında; gençlik yıllarının özlemini duyan ünlü bir Amerikalı mimar (Alec Baldwin), bir anda kendisini Roma’nın en ünlü insanı olarak bulan orta sınıftan sıradan bir Romalı Roberto Benigni), başkalarıyla romantik ilişkilere giren taşralı genç bir çift ve bir cenaze levazımatçısını opera söyletmek üzere sahneye çıkarmaya çabalayan Amerikalı bir opera direktörü bulunuyor. “Roma’ya Sevgilerle” hayatlarını sonsuza dek değiştirecek maceralar yaşayan insanlar hakkında romantik ve eğlenceli bir film. Filmde bulunan hikayeler ezelden beri devam eden aşk ve seks arayışını farklı şekillerde anlatıyor. Bu romantik ilişkiler için set olarak bu enerjik ve tarihi şehrin sayısız köşesini seçen yönetmen hem geçmişi hem günümüzü yansıtıyor. Filmin karakterleri ise Roma sokaklarında aşkı bulan sayısız insandan sadece bir kaçı...

İkinci Dünya savaşıyla birlikte yüzlerce ilk dönem ajan filmi olarak görülebilecek yapıtlar çıktı ki bir çoğunun şuan için hiçbir önemi yok. Ama aralarında Casablanka gibi, bu film gibi şahaserler de var. Bogart'ın alışık olduğumuz sert, cesur, zeki ve inatçı karakter tiplemesine devam ediyor. Hiçbir olaya bulaşmayı düşünmemesine rağmen Gestaponun yaptığı zulmü ve gaddarlığı gördükçe olayların içine dahada derinlemesine giriyor. Dönemin atmosferi çok başarılı yansıtılmış, oyuncu performansları dört dörtlük (özellikle Lauren Bacall bakışları insanın içine işliyor), senaryo tıkır tıkır işliyor, replikler ve yaratılan kişiler arası çatışma şahane, filmin tek eksisi tam tadına doyamadan çok çabuk bitiyor...

Monday, Atina’da yaşayan 30’lu yaşlardaki iki Amerikalı Mickey ve Chloe’nin hikayesini konu ediyor. Genç ve güzel bir kadın olan Chloe, Atina’daki zamanının sonuna yaklaşmıştır. Bu süreçte çekici bir erkek olan Mickey ile tanışır. İkili, farkına bile varmadan tsunami gücünde bir aşka adım atarlar. Hayatına yön vermeye çalışan Chloe, işini ve yaşadığı şehri ardında bırakarak hafta sonu tutkusunun dayanılmaz gerçekliğinin peşinden gitmeye karar verir. Mickey ile kalmaya karar veren Chloe, büyük bir risk almıştır. Aşık çiftin birbirlerine duydukları tutku ve ihtiyaç büyüktür ancak ikisinin de istemsizce kendi hayatlarını sabote etme mizaçlı olmaları ilişkilerini bir hayli zorlayacaktır. Birbirlerinin omuzlarındaki yüklerden korkan bu iki aşık, kendi korkularını yenerek aşklarına sahip çıkabilecek midir?

Erkek arkadaşından ayrıldıktan sonra Amerikalı kadın Tokyo'da yanlız kalmıştır. Hayatının bundan sonraki yönünü şekillendirebilmek adına çıktığı yolda da Japon Ustasından râmen şefi olmak üzere eğitim almaya karar verecektir.

İki Amerikalı göçmen olan Jack ve Sam, Güneydoğu Asya’da bir kaç banka soyarken, farkında olmadan bir uyuşturucu lordunun parasınıda çalarlar ve çetenin intikam almak için en büyük hedefleri olurlar…

Genç edebiyat öğrencisi Anne, bohemlerden oluşan bir tiyatro topluluğuna dahil olur ve Shakespeare’in Perikles oyununu sahneye koyan yapımcı Gerard ile ilişkiye girer. Fakat kısa bir süre sonra zalim (ve belki de hayali) bir komplonun gölgesinde yaşamaya başlar.

Floransa 1934. Değişik kültürlerden gelme bir grup hanımefendi her gün öğleden sonra çay içmek için bir araya gelmektedir. Britanya'nın eski İtalya Büyükelçisinin dul eşi Lady Random, artist ve şarkıcı olan Arabella, aşırı heyecanlı Amerikanlı arkeolog Georgie ile kendi başına buyruk Elsa bu grubun bazı üyeleridir. İçlerinden birisi olan Mary küçük bir çocuğun velisi olur ve kısa süre sonra da tüm grup bu küçük çocuğu sanki kendi evlatlık edinmiş gibi sahiplenmeye ve onu yetiştirmek üzere çalışmaya başlarlar. Ancak bu benzersiz topluluğun düzenli giden yaşantısı politik ortamın değişmeye başlaması üzerine etkilenir ve büyümekte olan Luca artık kendi başının çaresine bakmanın yollarını aramak ve önüne çıkacak zorluklara göğüs germek zorunda kalacaktır.

In 1935, financially strapped widow Louisa Durrell, whose life has fallen apart, decides to move from England, with her four children (three sons, one daughter), to the island of Corfu, Greece. Once there, the family moves into a dilapidated old house that has no electricity and that is crumbling apart. But life on Corfu is cheap, it's an earthly paradise, and the Durrells proceed to forge their new existence, with all its challenges, adventures, and forming relationships.

The life of an American woman living in Kyoto, Japan, is upended when her husband and son disappear in a mysterious plane crash. As consolation, she's given Sunny, one of a new class of domestic robots made by her husband's electronics company.

Charles Ryder, an agnostic man, becomes involved with members of the Flytes, a Catholic family of aristocrats, over the course of several years between the two world wars.

Eldorado was a British soap opera that ran for only one year, from 6 July 1992 to 9 July 1993. Set in the fictional town of Los Barcos on the Costa del Sol in Spain and based around the lives of British and European expats, the BBC hoped it would be as successful as EastEnders and replicate some of the sunshine and glamour of imported Australian soaps such as Home and Away and Neighbours. A co-production between the BBC and independent production company Cinema Verity, Eldorado aired three times a week in a high-profile evening slot on the mainstream channel BBC1, filling the slot vacated by Terry Wogan's chat show Wogan, on Mondays, Wednesdays and Fridays at 7.00pm. In spite of a high-profile advertising campaign on television, radio and in the press preceding the launch, the programme was not initially a popular hit with viewers and critics. Ratings improved with a radical overhaul, but it was eventually cancelled by the new controller of BBC1, Alan Yentob.

The fish-out-of-water story of New York accountant Bruce, who falls in love with a Swedish girl named Emma and follows her to Sweden.

Old enough to know better… Young enough to do it anyway. Conor, his older sister Bronagh, best friend Packy and Niamh have just moved from Ireland to London, ready to shake this drunken haze and start life afresh with a clear head. The days of forgotten nights out, regrettable bedfellows and alcohol fueled bad decisions are over. Cheers to the adult life! Which starts now… soon… just as soon as they shake this hangover.

Dubai, the city of big real estate deals! We follow four German expats - Valeria, Sarah, Louisa and Edwin - as they work in one of the desert city's biggest real estate agencies. They are united by their dream of wealth, which they can quickly achieve by closing a mega-deal. Under the guidance of their demanding boss, they will not shy away from any challenge.

French Fields is a British situation comedy. It ran for 19 episodes from 5 September 1989 to 8 October 1991. It was written by John T. Chapman and Ian Davidson and was produced by Thames Television for ITV. The series starred Anton Rodgers and Julia McKenzie as husband and wife William and Hester Fields and followed the series Fresh Fields, which ran from 7 March 1984 to 23 October 1986. At the end of the last series of Fresh Fields, William accepted a position with a French company. French Fields follows Hester and William after they make the move to Calais. Other regular cast included their French real estate agent Chantal, who was also the Fields' neighbour to the left. On the right, were the horrible and snobbish English couple the Trendles. Hester and William also coped with Madame Remoleux, an unintelligible and ancient French woman who lived in and cared for the estate — called Les Hirondelles — where they all lived. Also, popping in on a regular basis, were local farmer and mayor Monsieur Dax and his daughter Marie-Christine, to whom Hester did her best to teach English. Nicholas Courtney also appeared frequently as the Marquis.

The play is about the work in the mortuary, the secrets of the bodies that are kept in the mortuary, the hidden world of the dead, and the many secrets that happen to them in the mortuary

Jessica, a New York workaholic in her mid-thirties reeling from a broken relationship that she thought would last forever, slowly isolates from everyone she knows. When every block in New York tells a story of her own bad behavior, the only solution is to take a job in London, where she plans to live a life of solitude like a Bronte sister. Until she meets Felix and finds that their unusual connection is impossible to ignore.

Recounts the largest migration movement in history in which 55 million Europeans left their home countries and set off to America.

A series featuring six major artists and writers who live and work in exile.

A wealthy Spaniard living in Ecuador journeys through the complicated world of love, family, commercials, and cuyes, a.k.a. South American guinea pigs.