Anahtar kelime Stonehenge

İngiltere'de yaşayan Alex 12 yaşında küçük bir çocuktur. Arkadaşları olsa da okulun en havalı çocuğu olmaktan çok uzaktadır ve okuldaki kabadayılarla her gün uğraşmak zorundadır. Ancak bu sıradan hayatında çok büyük gördüğü günlük sorunları, muhteşem bir keşif yapmasıyla birlikte ufacık kalır. Alex şans eseri, tarihteki en büyülü objelerden biri olan efsanevi kılıç Excalibur'u bulur. Artık tarihteki en güçlü savaş aleti İngiltere'nin en güçten yoksun çocuğunun elleri arasındadır. Asıl macera, Alex'in kötü niyetli Ortaçağ büyücüsü Morgana'yı öğrenmesi ile başlayacaktır. Güçlü büyücü Merlin'in de dahil olduğu bu macerada Alex ve en yakın arkadaş grubu, Morgana'nın dünyayı dize getirme planına engel olmak zorundadır. Artık dünyanın ve bilinen tarihin kaderi dört küçük çocuğun ellerindedir...

Martin Thomas Hardy'nin "Tess of the D'Urbervilles" romanından sinemaya uyarlanan "Tess", Roman Polanski'nin en ünlü filmlerinden biri. Fakir bir köylü kızı olan Tess babası tarafından zengin akrabalarının yanına gönderilir. Babası içten içe uzaktaki akrabalarının kızını da kendilerinden görüp, ona sonsuz gibi gelen zenginliklerine ortak edeceklerini ummaktadır. Oysa işler hiç de umduğu gibi gelişmez, zira Tess'in yanına yerleştiği aile D'Urbervilles adını sonradan almıştır.

Santa Mira'da Silver Shomrock adında, çocuklara cadılar bayramı için maskeler satan büyük bir fabrika açılmıştır ve bu fabrika "two more days till Halloween, Halloween.." diyerek kasabanın televizyonunda reklam yapmaktadır. Burada doktorluk yapmakta olan Dan Challis ve Ellie bu fabrikayı gezerken Cochran adında bir kadınla karşılaşırlar. İrlandalı bu kadın Stonhenge'den, bu fabrikanın maskelerini takan insanların mutasyon geçirerek değişime uğramalarına yol açan taşı çalmış olan, hasta ruhlu bir kadındır. Kasabadaki tüm çocukların fabrikanın maskelerini beklediği cadılar bayramı gecesi bir kabusa dönüşecektir. Dr. Dan ve Ellies kendilerini ölümcül bir olayın içinde bulurlar, fakat bu olayı çözebilecek tek umut onlardır.

Arkeologlar Stonehenge yakınlarında yaptıkları kazıda bir insan iskeleti bulurlar; yanında da dünyanın sonunu getirecek olan bir makine aksamı var...

Stretching from the Stone Age to the year 2000, Simon Schama's Complete History of Britain does not pretend to be a definitive chronicle of the turbulent events which buffeted and shaped the British Isles. What Schama does do, however, is tell the story in vivid and gripping narrative terms, free of the fustiness of traditional academe, personalising key historical events by examining the major characters at the centre of them. Not all historians would approve of the history depicted here as shaped principally by the actions of great men and women rather than by more abstract developments, but Schama's way of telling it is a good deal more enthralling as a result. Schama successfully gives lie to the idea that the history of Britain has been moderate and temperate, passing down the generations as stately as a galleon, taking on board sensible ideas but steering clear of sillier, revolutionary ones. Nonsense. Schama retells British history the way it was--as bloody, convulsive, precarious, hot-blooded and several times within an inch of haring off onto an entirely different course. Schama seems almost to delight in the goriness of history. Themes returned to repeatedly include the wars between the Scots and the Irish and the Catholic/Protestant conflicts--only the Irish question remains unresolved by the new millennium. As Britain becomes a constitutional monarchy, Schama talks less of Kings and Queens but of poets and idea-makers like Orwell. Still, with his pungent, direct manner and against an evocative visual and aural backdrop, Schama makes history seem as though it happened yesterday, the bloodstains not yet dry.