Son Umut 2014
Avustralyalı bir çiftçi olan Joshua Connor, 1919 yılında Türkiye'ye gelir. Çanakkale Savaşı sırasında Gelibolu'da savaşta kaybolan üç oğlunu bulmak için savaşın parçaladığı bu topraklarda arayışa koyulur.
Avustralyalı bir çiftçi olan Joshua Connor, 1919 yılında Türkiye'ye gelir. Çanakkale Savaşı sırasında Gelibolu'da savaşta kaybolan üç oğlunu bulmak için savaşın parçaladığı bu topraklarda arayışa koyulur.
Peter Weir'in hikayesiyle 1915 senesinde Avustralyalı iki arkadaşın paylaştığı dostluğu anlatan bu filmde Mel Gibson olağanüstü bir performans sergiliyor. Kıtaları ve okyanusları aşıp, piramitlere tırmanıp eski Mısır'ın topraklarından geçerek Gelibolu'da savaşmakta olan alaylarına katılırlar. İki arkadaşın kaderi, I.Dünya Savaşı'nda Avustralyalılara karşı Almanlar ve Türklerin yapmış olduğu bu savaşla şekilleniyor.
Onbaşı Muhsin daha önce Balkan Savaşı’nda savaşmış keskin bir nişancıdır. Yeniden seferberlik ilân edilince kardeşi Hasan ile beraber savaşa katılır. Savaş esnasında birbirine destek olan iki kardeş düşmanla mücadele edecektir.
Avustralya’da yaşayan iki Türk, geçimlerini devecilik ve el arabası ile dondurma satarak sağlar. 1915 yılında memleketlerinde savaş çıktığını öğrenen ikili, Çanakkale’ye cepheye gitmeye karar verir. Ancak, yetkililer onların adadan çıkmalarına izin vermez. Bu sırada Avustralya’da Türkler aleyhine propaganda yapılmaya başlanır. İngilizlerin Avustralya’da asker devşirmeye başladığını öğrenen iki Türk, ülkelerinde veremedikleri mücadeleyi Avustralya’da vermeye karar verir.
Birbirine uzak coğrafyadaki üç ülke için Birinci Dünya Savaşı'nın en can alıcı ayları Çanakkale savaşında yaşandı. Yeni Zelandalı, Avustralyalı ve Türk askerler aslında olmaması gereken bir savaşta sayısız kayıplar verdiler. Dünya ise gelmiş geçmiş en büyük çıkartma hareketlerinden birinin yenilgisine sahne oldu.Hititler ile adından söz ettiren Tolga Örnek'in, yazıp yönettiği, yapımcılığını üstlendiği belgesel film bizi geçen yüzyılın en önemli dönemeçlerinden birine götürüyor.
Farklı şehirlerde, sosyal çevrelerde ve aile ortamlarında yaşayan Berk (Burak Can), Esma (Sude Zülal Güler) ve Hasan’ın (İbrahim Yıldız) ortak yanı, bilgisayara duydukları ilgi ve farkına varmadan aynı dijital oyunu takıntı haline getirmiş olmalarıdır. Gençler oyunun ilerleyen aşamalarında karşılarına çıkan gizemli sorulara cevap vererek bir zaman tünelinin kapılarını açıyor. Kendilerini Çanakkale Savaşı’nda bulan üç genç, neler olduğunu anlamaya çalışırken bugüne, yani 2018’e geri dönmenin tek yolunun oyunun kendilerine verdiği görevleri yerine getirmekten geçtiğinin farkına varıyor. Gençler savaşın ortasında evlerine dönmeye çalışırken bir yandan da kendilerini keşfediyor.
Avrupa’da 1914’te 1. Dünya Harbi’nin başlamasından kısa bir süre sonra Türkler de kendilerini harbin içerisinde bulurlar. Harpte Almanya ile beraber hareket eden Osmanlı İmparatorluğu tarih sahnesinde son yıllarını yaşar. O günlerde gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve orada tanışan Pilot Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal Hemşire, bir yandan vazifelerini yerine getirmek için koştururken, diğer yandan da Fuat isminde kimsesiz bir çocuğu korumak için birlikte mücadele etmeye başlarlar. İngilizlerin bir hava baskınında Salih Yüzbaşı’nın ona yardımı sayesinde kurtarılan kimsesiz çocuk Fuat, Nihal hemşirenin kanatları altına sığınarak Salih Yüzbaşı ile Nihal’in daha da yakınlaşmasına vesile olur. Bu beraberlik kısa sürede “harp şartlarında dile getirilemeyen” büyük bir aşka dönüşür.
Rus Harbi, Balkan Savaşları, elden çıkan topraklar ve verilen ağır yenilgilerle 20. yüzyılın başları Osmanlı Devleti için çok büyük maddi ve manevi kayıplarla gelir. Rumeli toprakları kaybedilmiş, eziyet gören Osmanlı tebaası Anadolu'ya göç etmeye başlamış, Osmanlı orduda büyük kayıplar yaşamıştır. 1914'te 1.Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ve Osmanlı'nın İttifak Devletleri ile yeniden savaşa girmesi sonucu Anadolu’da eli silah tutan tüm genç erkekler için seferberlik emri çıkar. Şimdiye kadar ağır yenilgiler alan Osmanlı vatan bellediği toprakları korumak için var gücüyle yeniden birlik olur. Osmanlının eğitim, görmüş genç ve yetenekli beyinleri de gönüllü olarak askere yazılır. İşte gencecik Veli ve Mehmet Ali de bu askerler arasındadır.
As dawn breaks on April 25, 1915, ANZAC troops go into battle on the beaches of the Gallipoli peninsula. Landing in the dark chaos, Tolly, Bevan and their mates struggle to establish a tenuous foothold on the treacherous slopes and deep ravines. They endure the next eight months on the peninsula learning lessons of survival. By the time of the final evacuation they have also learned the skills of combat and what it means to be a young man in war.
Three journalists, Charles Bean, Ellis Ashmead Bartlett and Phillip Schuler, arrive at Gallipoli with the invading British and Allied troops in 1915. They will report the war but are prevented from getting out the true story of an unfolding disaster. From encampment in Cairo to Anzac Cove to the evacuation, this is the story of journalists who will not accept that truth be the first casualty. This is the story of the men who will not shut up. The actions of these men will help change the course of the campaign, ensure that a strategic disaster becomes a legend of human heroism, and leave an impregnable mark on each of their lives.
Anzacs was a 1985 5-part Australian miniseries set in World War I. The series follows the lives of a group of young Australian men who enlist in the 8th Battalion of the First Australian Imperial Force in 1914, fighting first at Gallipoli in 1915, and then on the Western Front for the remainder of the war.
At eight years old, an impoverished Bert Facey was forced to start the backbreaking, dawn-to-dusk life of a farm labourer. Unschooled, his father dead, abandoned by his mother, by the age of twenty he had survived the rigours of pioneering the harsh Australian bush and the slaughter of the bloody WWI campaign at Gallipoli.
A historical saga, it tells the story of six young men and women who, in 1914, are full of plans and dreams for the future. Cutting between life at home, Gallipoli and Egypt, this spectacular drama begins in a time of optimism and hope, on the eve of war.
The unique, and rarely told true stories of Australian and New Zealand nurses serving at Gallipoli and the Western Front during the First World War.
An award-winning, in-depth look at what happened on Australia's most revered place of battle. Revealing Gallipoli tells the many remarkable stories of hardship and survival from several different perspectives, taking into account the circumstances and revealing the brutality of warfare.Three engaging presenters, Australian Dr. Peter Stanley,Turk Savas Karakas, and Irishman Prof. Keith Jeffrey roam the battlefields and detail the stories from the places where the decisions were made and the battles took place. With the use of unique three-dimensional photography and maps,listening to vivid accounts of the young men who fought there, Revealing Gallipoli brings the battle alive from each perspective in an effort to fully understand the conflict. Comprehensively documenting the campaign at Gallipoli during the First World War, Revealing Galliploi investigates the very beginnings at the War Council of London, through to the ensuing naval attack, the many subsequent landings and ultimately ...