Evde yaşanan ölümcül olayların ardından Abbott Ailesi, dış dünyanın dehşetiyle yüzleşmek zorunda kalırlar. Bilinmeze doğru tehlikeli bir şekilde gitmeye zorlanırken, kumdan yolun ardında pusuda yatan ve ses yoluyla avlanan yaratıkların tek tehlike olmadığını kısa süre sonra fark edeceklerdir.
Henüz bir aylık evli olan Jules, TV fitness gurusu ve dans yıldızı Evan bir hamileliğin ünlü yıldızların hayatı için pek de kolay olmadığını anlamak üzeredir. Bebeklere bayılan yazar Wendy kendi vücudunu hormonlar ele geçirince, kendi annelik öğütlerinin o kadar da mantıklı olmadığını kabul etmek zorunda kalır... Bu arada Wendy'nin kocası, Gary, kendi rakibi süper-baba Skyler-ki çok daha genç bir yaşta ikiz babası olacaktır- gibi olmamak için bir iç savaş vermektedir. Fotografçı Holly ise bir evlat edinebilmek için dünyayı gezmeye hazırlanmaktadır ancak kocası Alex o kadar da emin değildir, panik olmuştur ve bu yüzden çareyi kendi yeni baba olmuş arkadaşlarında aramaktadır. Ve rakip yemek kamyonu şefleri Rosie ve Marco sürpriz bir soruyla karşı karşıya kalırlar: ilk çocuğunuz ilk randevunuzdan önce gelirse ne yaparsınız?
1950’li yıllarda, Orta Batılı bir aileyi merkezine alan film ailenin en büyük oğlu Jack’in, çocukluk masumiyetinin kaybolmasından başlayarak buruk bir yetişkinlik evresine geçişini konu alıyor. Tam bu geçiş sürecinde de babası (Brad Pitt) ile yaşadığı çalkantılı baba-oğul ilişkisi, öykünün merkezine oturuyor. Jack’in olgunluk hali (Sean Penn) artık modern çağda yolunu yitirmiş bir bireydir. Kaderin varlığını ve çıkmazlarını sorgularken, diğer yandan yaşamın anlamını bulmaya çalışır...
Joy, sıkıntılı bir hayat yaşayan bir kadındır. Hayatını mahveden Joy, yeni doğan bebeğini en iyi arkadaşına emanet etmeye karar verir. Çok geçmeden yolu arsız bir sokak çocuğuyla kesişir ve ikisi birlikte ülkeyi dolaşmaya başlar.
Bir banka soygunu yapan 3 arkadaş, peşlerindeki kanun koruyucuları atlatmak için çöl yoluna saparlar... Çölde yol alırlarken orada rastlayacakları terk edilmiş bir arabada bulunan kadının son nefesini doğururken dünyaya getireceği bebeği sahiplenmeleriyle her şey değişecek, olaylar farklı bir hal alacaktır... Döneminin önemli western filmlerinden olan "Çöl Yavrusu" , farklı bir western izlemek isteyenlere önerilecek bir başyapıt..
Hamile olan Beth nişanlısı ile Avustralya’da arabaları ile seyahat ederken bir motele yerleşirler. Beth gece kabus görerek bir klinikte yalnız uyanır. Bundan sonra korku dolu anlarda acaba çocuğunu kurtarabilecek midir ?
Juan, Sonia ve küçük kızlarından ibaret çekirdek aile, hayalini kurdukları tarzda bir evi ucuza kapatmanın sevinciyle yeni evlerine taşınır. Juan bebek telsizinden garip sesler duyar, evde yalnız olmadıkları korkusuna kapılır, bu korku sebebiyle bebek telsizine güvenmemeye karar verip bebeğin odasına bir kamera yerleştirir ve monitörde gördüğü şey onu dehşete düşürür.
Emma Willis takes viewers on a maternity road trip, introducing them to seven never-before-seen birth stories. Warm, humorous and full of natural drama, these two heartwarming episodes are an honest and heartfelt personal account of child birth and the special bond that links all those involved.
