Amerikalı bir aile, tatilde arkadaş oldukları büyüleyici bir İngiliz ailenin, cennet gibi malikanesinde hafta sonunu geçirmek üzere davet edildiğinde rüya gibi başlayan tatil, kısa sürede karmaşık bir psikolojik kabusa dönüşür.
Okyanus kıyısında kaçamak yapan iki genç çift, ilk bakışta mükemmel gözüken kiralık evlerinin sahibinin onları gözetliyor olabileceğinden şüphelenmeye başlar. Çok geçmeden kutlama amaçlı bu hafta sonu gezisi uğursuz bir havaya bürünür, en derin sırlar açığa çıkar ve dört eski arkadaş birbirlerini hiç görmedikleri bir gözle görmeye başlar.
Bir hafta sonu kaçamağı için yeniden bir araya gelen ve kendilerini sapkın bir katille ücra bir kabinde kapana kısılmış bulan bir grup arkadaşın hikayesini konu ediyor. Onun kurallarına göre oynamaya zorlanan arkadaşlar, çok geçmeden bunun bir lanet oyun olmadığını anlarlar.
Yakın arkadaş olan Kate ve Orla, her yıl bir hafta sonu tatile çıkarlar. Büyük bir heyecanla bekledikleri tatil zamanı gelip çattığında iki arkadaş Lisbon'a gitmeye karar verir. Tatilin başında her şey yolundadır ancak Orla bir sabah uyandığında Kate'in kayıp olduğunu görünce işler değişir. Bir anda arkadaşının cinayetiyle suçlanan Orla, adını temize çıkarmaya ve gerçeği ortaya çıkarmaya çalışırken, çabaları acı verici bir sırrı ortaya çıkarır.
Rebecca'nın 50. doğum günü şerefine, arkadaşları ona bir tatil eşliğinde doğum günü partisi organize edecektir. Bunun için en yakın arkadaşlarıyla Napa'ya giden Rebecca ve arkadaşlarının tatili pek de düşündükleri gibi gitmeyecektir. İşkolik Catherine, evinden ayrılmak istemeyen Jenny, yorgun düşmüş bir ebeveyn olan Naomi ve yeni ameliyat geçirmiş Val bir araya geldiğinde işler biraz farklı bir hal alacaktır. Şarabıyla ünlü olan Napa Vadisi'nde aldıkları alkol, geçmişte yaşanan sorunların su yüzüne çıkmasına neden olur. Tatilin eğlenceli geçecek bir doğum günü etkinliği olacağını düşünürlerken, kendilerini istemedikleri durumlar içinde bulan ekip, yaşananların ardından hem arkadaşlıklarını hem de geleceklerini sorgulamaya başlar.
