Cuckoo 2024
Babası ve yeni ailesiyle birlikte gönülsüzce Alman Alpleri'ne taşınan Gretchen, garip sesler ve onu takip eden bir kadının korkutucu hayalleriyle boğuşarken, yeni kasabalarının uğursuz sırlar sakladığını keşfeder.
Babası ve yeni ailesiyle birlikte gönülsüzce Alman Alpleri'ne taşınan Gretchen, garip sesler ve onu takip eden bir kadının korkutucu hayalleriyle boğuşarken, yeni kasabalarının uğursuz sırlar sakladığını keşfeder.
Tarihin en ünlü maceracı arkeologu Indiana Jones’a babası Dr. Henry Jones tarafından bir günlük gönderilir. Bu günlüğün içerisinde gizemli Kutsal Kase’ye dair bazı ipuçları ve bir harita bulunmaktadır. Özel bir koleksiyoncudan babasının ortadan kaybolduğunu öğrenen Indiana Jones, müze kuruatörü Marcus Brody’i de yanına alarak İtalya’ya babasını aramaya gider. Burada kendilerini buldukları yer ise bir Nazi bölgesidir ve Naziler de Kutsal Kase’nin peşindedir. Babasını kurtarmaya giden Indiana’nın birincil hedefi Kutsal Kase’yi Nazilerden önce ele geçirmek olacaktır.
Barbara, Transit ve Undine’nin yönetmeni Christian Petzold’un son filmi, dünya prömiyerini büyük ödüle layık görüldüğü 2023 Berlin Film Festivali’nin ana yarışmasında yaptı. Yönetmenin doğal elementleri konu alan üçlemesinin ikinci filmi olan Kızıl Gökyüzü, Baltık Denizi kıyısında, bir yanı orman, küçük bir tatil evinde geçiyor. Sıcak amansız bastırmışken haftalardır yağmur da yağmamıştır. İkisi eski ikisi yeni dört genç arkadaş bir araya gelir ve duygular, etraflarındaki kurak ormanlar gibi alev almaya başlar. Mutluluk, şehvet ve aşk, aynı zamanda kıskançlıklar, kırgınlıklar ve gerginlikler gün yüzüne çıkar. Çok geçmeden ormanın alevleri de eve ulaşacaktır.
Amerikalı bale öğrencisi Suzy Bannion, dünyaca ünlü ve saygın bir Alman yatılı dans akademisinde eğitim görmeye gelir. Suzy okula adım attığı andan itibaren bir dizi esrarengiz olaya tanıklık eder. Önceki gece okuldan kaçan bir öğrenci, ölü bulunmuştur. Piyanist Daniel ise kendi köpeği tarafından öldürülür. Akademide bir salgın hastalık baş gösterir ve korkutucu okul binasının her yanından tuhaf sesler yükselmektedir. Suzy biraz araştırma yapınca okulun geçmişte bir “cadılar meclisi” mekanı olduğunu öğrenir. Ama işaretler, binada cadı geleneğinin ve ayinlerinin geçmişte kalmadığını, hâlâ devam ettiğini göstermektedir!
II. Dünya Savaşı ertesi, Almanya. Michael Berg adlı genç, kendisinin yaşça iki katı büyük olan Hanna Schmitz'e aşık olmuştur. Gizli bir ilişki yaşayan ikilinin aşkı Hanna'nın bir gün ortadan kaybolmasıyla biter. Aradan 8 yıl geçmiştir ve hukuk okuyan Michael savaş suçları mahkemesinde gözlemcilik yapıyordur. Bir gün sanık sandalyesinde Hanna'yı görür. Mahkemede Hanna'nın geçmişi ortaya dökülürken, Michael ikisinin de hayatını değiştirecek bir sırrı ortaya çıkarır.
Berlin Duvarı’nın çöküşü ve süper güç birliklerinin değiştirilmesi öncesinde Berlin’de geçen filmde MI6’in en ölümcül suikastçısı Lorraine Broughton, soğuk savaş sırasında bir ajanın öldürülmesini araştırmak ve eksik ajanlar listesini bulmak için Berlin’e gönderilir. Berlin istasyon şefi David Percival ile işbirliği yaparlar ve ikisi gerilim dolu büyük bir aksiyona atılırlar.
Nosferatu 1922 yılında Almanya'da çekilen Alman Dışavurumculuğu akımının başyapıtlarından ve korku sinemasının sayılı klasiklerindendir. F. W. Murnau'nun yönettiği filmde Max Schreck, vampir Kont Orlok rolündedir. Filmin orjinal Almanca adı Nosferatu, eine Symphonie des Grauens yani Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi 'dir.Film 1921 yılı ile 1922 yılı arası çekilmiştir. Bram Stoker'ın Drakula romanının uyarlamasıdır ve telif ödenmeden yapıldığı için yayından kaldırılmıştır. Nosferatu filminde Bram Stoker'ın filminden farklı olarak vampir Kont Orlok'dur. Bram Stoker'ın Drakula'sında ise vampir kontun adı Drakula'dır. Thomas Hutter Almanya'nın Bremen'e bağlı Wisburg isimli küçük bir kasabasında karısı Ellen ile birlikte yaşamaktadır. Transilvanya'da yaşayan Kont Orlok'dan bir mektup gelir.Bazı sembollerle dolu bu mektubu Renfield isimli kişi Hutter için okur. Zengin Kont Orlok ile emlak anlaşması yapmak için Hutter Transilvanya'ya gidecektir.
80’li yılların başında Batı Almanya’da geçen öyküde, ayrılmanın eşiğine gelmiş Mark ve Anna’nın yaşadıkları anlatılır. Mark’tan ayrılmak isteyen Anna, neden olarak eşine geçerli bir neden sunamaz. Başka bir adam olduğunu düşünen Mark, olayı araştırır. Anna’nın sevgilisine ulaşan Mark, onun da karısından uzun süredir haber alamadığını ve Anna’nın garip davanışlarının nedenini bilmediğini söyler. Karısının peşine düşen Mark’ın olayın daha ciddi, karanlık ve doğaüstü boyutlarda olduğunu öğrenmesi pek uzun sürmeyecektir. Andrzej Zulawski'nin fantastik, korkutucu ve sürreal öğelerle anlattığı Possession, gösterildiği dönem bazı ülkelerde yasaklanmış, bazılarında ise sansüre uğramıştı.
Tam olarak aynı noktada 23 yıl önce Pia adında genç bir kız tecavüze uğrar ve ardından cinayete kurban gider. 13 yaşındaki Sinikka’ya da aynı şekilde öldürülür. Bu iki cinayet arasında bir bağlantı var mıdır? İlk soruşturmayı yönetmiş olan emekli detektif Krischan iki olay arasında bir bağ olduğuna inanmaktadır. 23 yıl önce katili bulma çabası başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da, dedektif ve genç arkadaşı geç gelen huzuru sağlamak için çalışırlar.
Film 1920'li yıllarda Almanların, Polonyalılar ve diğer azınlıklarla birlikte uyum içinde yaşadıkları yoksul kent Danzig'de başlar. Annesi ve hangisinin babası olduğunu bilmediği iki erkekle birlikte yaşayan Oskar'a (David Bennent) üç yaşına bastığı doğum gününde teneke bir trampet hediye edilir. Bu andan itibaren çevresinde gözlemlediği erişkinlerin mutsuz ve acınılacak dünyalarına katılmaktansa hep çocuk olarak kalmaya karar verir. Gerçekten de yıllarca fiziksel olarak bir gelişme göstermez. Çevreye karşı tek protestosu büyümeyi reddetmek değildir, aynı zamanda teneke davuluna şiddetle vururken çıkardığı cam eşyaları bile parçalayan tiz çığlığı da 2. Dünya Savaşı yaklaşırken ülkede olup bitenlere duyarsız kalan orta sınıf Alman toplumunu bir yadsıma biçimidir, gitgide çıldıran dünyaya karşı bir protestodur.
Eski bir soygunun ardından, önceki soygunlarından birinden paranın bulunduğu yere oturmuş bir okulda bir yer belirleyen bir komedi serisinin 3. ve son filmidir. Yönetmen yine Bora Dağtekin'dir.
Teröristler okyanus ötesine gece uçuşu yapan bir uçağı kaçırdığında gizemli bir hastalığı olan bir kadın, oğlunu korumak için korkunç sırrını açıklamak zorunda kalır.
Grimm Kardeşleri kim tanımaz. Unutulmaz masalların iki yaratıcısı Jacob ve Wilhelm; ya da Jake ve Will... Bu masalla gerçeğin içiçe geçtiği filmde, iki çılgın kardeş hem köyden köye dolaşarak folk öyküleri derliyor hem de doğaüstü olaylarla başı dertte olan köylülere yardım ediyorlar. Gelin görün ki; iki kafadar birgün gerçek bir cadıyla karşılaşır ve tüm hünerlerini ve bilgilerini konuşturmak zorunda kalırlar.
Filmin konusu Fransız ordusundaki komuta kademesinin savaşmak istemeyen askerlere gözdağı verip korkutmak amacıyla suçsuz askerleri kurşuna dizmesidir. Fransız Ordusu da savaş sırasında diğer müttefik orduları gibi korkaklık suçundan dolayı infazlar gerçekleştirmiştir. Ancak filmin merkezinde duran sorun, verilen emre karşı gelerek saldırıya geçmeyen tüm cephenin yerine rastgele seçilen askerlerin kurşuna dizilmesidir. Bu tür cezalandırma tarihte Romalılar tarafından yaygın olarak uygulanmıştır. Onuncunun cezalandırılması olarak dilimize çevrilebilecek decimation cezasında suçlular arasından her on kişiden bir tanesi öldürülerek ceza uygulanır. Bu ceza Fransız Ordusunda, Flanders yakınlarında 15 Aralık 1914 tarihinde geri çekilen Cezayir Alayı 8.Tabur 10. Bölük askerleri hücum emrine uymayınca uygulanmıştır...
Doğu Almanya'nın kapalı politik atmosferi içinde, partiye ve devlete sadakatleri sürekli sorgulanan insanlar, daimi bir baskı altındadırlar. Gerd Wiesler de, ünlü oyun yazarı Georg Dreyman'ı gözlemlemekle görevlendirilmiş bir yüzbaşıdır. Yazar ve sevgilisinin yaşadıkları apartmanın çatı katına yerleşen Yüzbaşı, sürekli olarak ikilinin yaşamını Bakan Hempf'e rapor etmektedir. Uzun bir süre herhangi bir olumsuzluk rapor edemez. Ta ki Bakan Hempf, Georg Dreyman'ın kız arkadaşına cinsel tacizde bulunana kadar. Sevgilisinin maruz kaldığı durum üzerine yaşadığı baskı ile ilgili sabrı taşan Georg, Doğu Almanya'daki koşulları tüm dünyanın duyması için Der Spiegel'e yazı yazmaya karar verir. Yüzbaşı için aradığı fırsat sonunda doğmuştur. Ama günler boyu izlediği bu iki insanın hayatının kendi üzerinde bıraktığı etkiler, hayatını ve varoluşunu sorgulamasına neden olacaktır. Katıldığı pek çok festivalde ödüle boğulan Başkalarının Hayatı, etkili anlatımı ve hümanist yaklaşımı ile dikkat çekiyor.
1955 yılında, adının J.R Cash olduğunu söyleyen genç zayıf bir gitarist Memphis'teki Sun Stüdyolarına ünlü olmak için gelir. Bu Amerikan kültürünün üzerinde silinmez bir iz bırakacak adamın şöhrete ilk adımlarıdır. Bir korku treninin akordlarında dolaşan parmakları, demirden daha keskin ve kararlı bakan gözleri, kapkara ve derin bir geceyi andıran sesi ile daha önce hiç duyulmamış bir gerçek hayatı anlatıyordu.O günlerde şöhretinin ilk günlerini ateşleyen değişik karakteri ve insanlar üzerinde bıraktığı etki bugünün rock, country, punk, folk ve rap starlarına kadar bir çok yeteneğin de ortaya çıkmasında ön ayak olmuştur. Kendine has sesi ve kariyeri boyunca kişisel değişimler sert karakterinin bir uzantısı olmuştur. Önceleri kendisini yok eden bir çok yıldız gibi yaşayan Cash daha sonraları idol haline gelen 'Siyah Giyinen Adam' karakteri ile bıçak sırtındaki şöhretin hem ne kadar acımasız hem de aşkın doğasının ne kadar güçlü olduğuna dair örnek oluşturmuştur.
Bir kış gecesi, 7 erkek ve bir kadın komando, Almanya’da yüksek bir tepeye inerler. Amaçları; erişilemez denilen Gestapo’nun merkezine ulaşmaktır. Görevleri ise, Amerikan generali Nazilerin elinden kurtarmaktır.
Almanya'ya, Okto Bira Fesitivali için giden iki kardeş, eski çağlardan beri devam eden, gelenek haline gelmiş bir yarışmanın olduğunu öğrenirler. Ülkeleri adına yarışan yarışmacıların bira içme kapasiteleri üzerinden yapılan yarışmaya, hiç tereddüt etmeden katılmaya karar veren kardeşler, oldukça ilginç ve kesinlikle her anı bira dolu günler geçireceklerdir.
Bir grup acemi genç Alman askerinin, 1.Dünya Savaşı sırasında büyük bir idealizmle başlayan hikayelerinin, hayal kırıklığıyla sonuçlanmasını anlatıyor. Başrol oyuncusu Lew Ayres’in canlandırdığı Paul Baumer’in repliği, filmin konusunu da özetliyor: “Siperlerde yaşıyor ve savaşıyoruz. Ölmemeye çalışıyoruz, tek yaptığımız bu” Modası çabuk geçen pek çok mesaj filmlerinin aksine, Erich maria Remarque’nin savaş karşıtı romanından uyarlanan filmin etkisi yıllar sonra bile hiç azalmamıştır. Lewis Milestone’nun ölçülü, sade ve insanı derinden etkileyen çalışması, yıllar sonra bile pek çok ülkede yasaklıydı.
Goethe’nin bilginin arayışı hakkındaki trajedisinden esinlenen “Faust” 19. yüzyılda geçiyor ve yapıta adını veren, ruhunu şeytana satan kahramanını izliyor. O bir düşünürdür, fikirlerin sözcüsü, haberleri yayan kişidir; entrikacıdır, hayalperesttir. Açlık, açgözlülük, şehvet gibi temel güdülerin yönlendirdiği adsız bir adamdır. Goethe’nin Faust’una meydan okuyan mutsuz, peşine düşülmüş bir varlıktır. İlerlemek mümkünse neden olduğun yerde durasın ki?
These are the stories of relationships taking place in the fictional five-star hotel Fürstenhof, located in Feldkirchen-Westerham near Rosenheim with the plot revolving around members of the family room area, the hotel owners, and employees.
A long-running German television series about a two-man team of highway police, originally set in Berlin and later in North Rhine-Westphalia.
Hogan's Heroes is an American television sitcom that ran for 168 episodes from September 17, 1965, to July 4, 1971, on the CBS network. The show was set in a German prisoner of war camp during World War II. Bob Crane starred as Colonel Robert E. Hogan, coordinating an international crew of Allied prisoners running a Special Operations group from the camp. Werner Klemperer played Colonel Wilhelm Klink, the commandant of the camp, and John Banner was the inept sergeant-of-the-guard, Hans Schultz. The series was popular during its six-season run. In 2013, creators Bernard Fein through his estate and Albert S. Ruddy acquired the sequel and other separate rights to Hogan's Heroes from Mark Cuban through arbitration and a movie based on the show has been planned.
Shows the interaction between Hamburg police officers and paramedics.
When a gruesomely staged body is found at the German-Austrian border, two detectives investigate. As the ritual-like murders continue, they enter the killer’s sinister world, set in the Alpine wilderness.
Der letzte Bulle is a German television series that was first aired in 2010. The series is about a cop from the 1980s put into a modern police department in Essen.
This gripping docuseries examines Adolf Hitler and the Nazis' rise, rule and reckoning from pre-WWII to the Holocaust to the Nuremberg trials.
A gripping coming-of-age story set against the real culture wars and political events of Germany in the 1980s. The drama follows Martin Rauch as the 24 year-old East Germany native is pulled from the world as he knows it and sent to the West as an undercover spy for the Stasi foreign service. Hiding in plain sight in the West German army, he must gather the secrets of NATO military strategy. Everything is new, nothing is quite what it seems and everyone he encounters is harboring secrets, both political and personal.
To win back his ex-girlfriend, a nerdy teen starts selling ecstasy online out of his bedroom -- and becomes one of Europe's biggest dealers.
"Talent" Chip Tsao went to London, Greenwich, Wales, Oxford, Cambridge, England, to analyze the British people's living habits, academic development, economic conditions, etc .; and went to Warsaw, Gdansk, Krakow to know a country with a hundred years of blood and tears. Eason Chan visited Tokyo, Kyoto, Osaka, and Fukuoka in Japan to learn about the cultural differences; Social worker Shiu Ka-chun went deep into Finland's Turku, Helsinki, Nokia and other places to experience the local customs through living with locals. They will introduce the details of each famous city from a social, historical, and cultural perspective, bringing different connotations, depths, and education.
A young girl falls in love with a poor brewer's son. Their relationship is opposed by the girl's father, a rich mobster who has come to town to try to bully his way into the inner circle of Munich's brewery dynasties.
Weissensee is a German television series. The series is set in East Berlin in 1980 and 1987 and follows two families.
A Cleveland grandfather is brought to trial in Israel, accused of being the infamous Nazi death camp guard known as Ivan the Terrible.
Türkisch für Anfänger is a critically acclaimed German television comedy-drama series, which premiered on March 14, 2006 on Das Erste. It was created by Bora Dağtekin and produced by Hoffmann & Voges Ent. The show focuses on the German-Turkish stepfamily Schneider-Öztürk, their everyday lives and particularly on the eldest daughter Lena, who narrates the show. During the show's run of 52 episodes, topics covered included both typical problems of teenagers and cross-cultural experiences. Due to popular demand, the crew shot a third season consisting of 16 episodes, which were aired in Fall 2008. The show was also successful on foreign markets and got sold to and broadcast in more than 70 countries.
At the Berlin dance school "Galant," worlds collide and the struggle between prudishness and emancipation is carried out. The proprietor of the dance school, Caterina Schöllack, has three daughters whom she orders to integrate into this hierarchically structured society. Two of her daughters seem to abide by their mother's wish. Only Monika, the middle daughter, rejects the given path and discovers rock 'n' roll for herself.
The German inspector Max Grosz sets off with the Norwegian policewoman Thea Koren to Spitsbergen in search of his missing nephew. In the process, they delve deeper and deeper into a web of intrigue and political interests, because the disappearance is apparently connected to the controversial takeover of an agricultural company.
Seven British construction workers escape Britain's ever growing dole queues and travel to Germany to work on a site in Dusseldorf. We follow their trials and tribulations of working away from home and away from the women they left behind.
With plenty of passion and little know-how, two musicians undertake a daunting project: turn a late singer's houseboat into a creative musical space.